İnsanlara pek yanaşmayı sevmez sansargiller. Biraz hatta çokta bencillerdir. Her şeyden önemlisi kendileridir. Karınları bir yumurtayla doyacak olsa, tüm kümesi kırar geçirir. Hayvanlar aleminde bir iç güdü vardır; yaşamak için öldürülür, ama sansarlar öldürme iç güdüsü ile öldürürler. Çift halinde avlanan sansar, eşini kaybetmenin üzüntüsüne ek; açlığın verdiği yorgunun etkisiyle olmalı ki, yaptıklarının yanlış olduğunu düşünmeye başladı ama işin açıkçası iç güdüsel olarakta, kendi içinde kendine toz kondurmakta istemiyordu. Avlanmak istiyordu doğrusu bizim parlak derili sansar, Bir an aklına tak etti. Ya bizim yan komşu dağ kedisiyle takılmak vardı ne güzel, hem sadık, hem dost canlısı, hemde hergün yiyecek bir şeyler buluyordu. Sansar bitkin halde vardı dağ kedisinin kapsına. Komşu dedi! Dağ kedisi kaldırdı yavaşça gözlerini, dikti sansarın göz bebeklerinin içine, birazda mırıldandı içiden. Yine de sessiz ve tok bir sesle, Hoş geldin, hangi kurnazlıklar attı seni bura...